"1. (for something) to age, grow old. 2. /da/ to remain in (a place) for a long time; to remain in (a place) for years on end. 3. to become a year old. "
yıllanmak — nsz 1) Üzerinden bir veya daha çok yıl geçmek ... set üstünde yıllanmış iki çınarın altında oturulur, kahve içilir, konuşulur. M. Ş. Esendal 2) Bir yılını doldurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıllanma — is. Yıllanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük